YÖK, daha önceki kararı dahi tepki toplarken bugün yeni bir karar aldı ve 15 FETÖ Üniversitesinde okuyan öğrencilerin, yatay geçiş puanı olmaksızın istedikleri herhangi bir üniversiteye geçebileceğine karar verdi.
ÖĞRENCİ AKTARIMI KONUSUNDA YETKİ YÖK’E BIRAKILDI
OHAL kararnamesiyle 15 FETÖ Üniversitesi kapatılmıştı.
Öğrenciler hakkında nasıl bir işlem tesis edileceği ise YÖK’e bırakılmıştı.
YÖK, 29 Temmuz’da yaptığı açıklamayla, her bir FETÖ Üniversitesinde okuyan tüm öğrencileri, denk kabul ettiği başka bir üniversiteye aktardı. Örneğin Ankara Turgut Özal Üniversitesinin öğrencileri Yıldırım Beyazid’e, İpek Üniversitesi öğrencileri Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesine, Murat Hüdavendigar Üniversitesi öğrencileri ise İstanbul Üniversitesine aktarıldı.
Ancak bu aktarma yapılırken o üniversitede ilgili bölüm var mı, hoca var mı, hiç bakılmadı veya düşünülmedi.
Yine hiç öğrencisi olmayan yeni kurulmuş bir üniversiteye tümden aktarım yapıldı. Örneğin, İpek Üniversitesinin öğrencileri tümden Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesine aktarıldı. Bu karar alınırken, bu öğrencilerin nasıl rehabilite olacağının dahi düşünülmediğini görüyoruz.
Burada bir diğer sorun ise alınan kararda, öğrencilerin almış oldukları taban puanlara hiç dikkat edilmemiş olmasıydı. Taban puanı 480’le girilen bir bölüme 450 veya 440 puan alan öğrenci aktarıldı.
Evet FETÖ Üniversitelerinde yaşanan öğrencilerin mağduriyetini çözümlemeliyiz. Ancak bu taltif anlamına gelecek bir saçmalıkla olmamalıydı.
YÖK’ÜN İKİNCİ KARARI
Tüm bu tepkiler yoğunlaşınca, YÖK Başkanı bugün yeni bir açıklama yaptı ve yeni bir karar aldıklarını duyurdu. Ama yeni karar öncekinden de kötü oldu. YÖK başkanı, FETÖ üniversitelerinde okuyan öğrencilerin taban puan olmaksızın istedikleri vakıf üniversitesine veya kontenjan açacak olan devlet üniversitelerine geçebileceğini duyurdu. Bu karar şu anlama geliyor. 450 taban puanla bir FETÖ Üniversitesinin psikoloji bölümünde okuyan bir öğrenci, parasını ödeyerek örneğin Bilkent Üniversitesinin aynı bölümüne veya kontenjan açacak olan örneğin Hacettepe Üniversitesine geçiş yapabilecektir.
YÖK, HÜKÜMET NASIL KARAR ALIYORSA AYNI ÇERÇEVEDE KARAR ALMALI
YÖK’ün aldığı her iki karar da hatalıdır.
Hükümet, 669 sayılı OHAL kararnamesiyle, Kara Harp Okulu veya askeri liseleri kapatırken, öğrencilerin aldıkları taban puanlara göre diğer Devlet üniversite veya liselerine geçiş yapabileceğini kararlaştırmışken, 15 FETÖ Üniversitesinde okuyan öğrencilerin aktarım konusunda yetki verilen YÖK’ün, hiçbir çalışma yapmadığı, koordinasyon görevinin gereklerini yerine getirmediğini gözlemiyoruz. Bu hoş değildir. Devlet kurumlarımıza yakışan bu olmamalıdır.
669 sayılı KHK’da askeri yüksek öğrenim kurumları için alınan karar şu şekildedir:
“MADDE 108- (1) Bu Bölümde yer alan hükümler kapsamında devredilen yükseköğretim birimlerinde öğrenim görenler, üniversite sınavının yapıldığı tarihte aldıkları yerleştirme puanları dikkate alınarak Yükseköğretim Kurulunca belirlenecek öğretim kurumlarına nakledilir. Bu maddenin uygulanması ile ilgili olarak usul ve esasları belirlemeye, uygulamayı yönlendirmeye, her türlü tedbiri almaya ve ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye Yükseköğretim Kurulu görevli ve yetkilidir.”
Yine, askeri liselerde okuyan öğrenciler için MEB Müsteşarı Yusuf Tekin şu açıklamayı yapmıştır:
“O zamanki adıyla SBS veya TEOG. O dönem tabi olduğu sisteme göre, aldıkları puanlar üzerinden kendilerine tercih hakkı vereceğiz. Diyelim ki öğrenci, taban puanı 470 olan bir Anadolu Lisesi’ne girmek istiyorsa, puanı yetiyorsa oraya girecek, yetmiyorsa puanına uygun bir lise türü her ne ise oraya yerleşecek.”
YÖK’ün, hükümetin adil bir şekilde belirlediği çerveveye uygun hareket etmesi ve masa başında hızlı karar almaktan vazgeçmesi gerekmektedir. Evet taban puan göre üniversitelere aktarmak meşakatlidir ama adil olan budur.
YÖK açıklamasında bir diğer sorunlu konu da, FETÖ Üniversitelerinde okuyan öğrencilerin diplomalarına eski üniversitelerinin isimlerinin de yazılacak olmasıdır. Bu bir anlamda fişlemedir. FETÖ Üniversitelerinde okuyan öğrenciler de bu vatanın evlatlarıdır. Bu öğrencilerin zaten FETÖ diye bilinen üniversitelerde okumanın sıkıntısını çekmektedir. Suça bulaşanlarla ilgili işlem yapılsın ama topluma yeniden kazandırmak gibi bir düşüncemiz var ise bu uygulamada da vazgeçilmelidir.