İşitme protezleri çeşitli biçimlerde ola*bilir; kullanılacak aygıtın dış görünüşü teknik zorunlulukların yanı sıra heki*min önerisi ve taşıyıcının beğenisi gibi başka etkenlere de bağlı olarak değişir.
Hekimi ilgilendiren konular işitme aygıtının yeterince güçlü olmasına dikkat etmek, hastanın durumuna göre kemik ya da hava yoluyla iletim sağ*layan bir protez önermek ve hastanın işitme eşiğinin ne kadar üstünde ağrı duyduğunu belirlemektir.
Kulak salyangozundaki hasarın en tipik belirtisi işitme üst sınırının ve ağrı eşiğinin aşağı çekilmesidir. Normal bir kulak sesi belirli bir şiddete ulaştıktan sonra işitmeye başlar; işitme organının fre*kanstan bağımsız olarak en hafif sesle uyarılabildiği bu noktaya işitme eşiği denir.
Normal bir kulakta işitme duyusu ses şiddetinin yükselmesiyle orantılı olarak artar ve işitmenin üst sınırına ulaşıldığında ağrıya dönüşür. Salyan*goz hasta olan kulakta ise işitme duyusundaki artış çok daha anidir; hafif ses*ler hiç işitilmezken şiddetli sesler nor*mal bir kulağa geldiği kadar yüksek ge*lebilir ve hasta çok daha az şiddetli ses*lerde ağrı duymaya başlayabilir.
Bu gibi durumlarda işitme eşiğiyle ağrı eşiği arasındaki aralık azaldığın*dan işitme protezi kullanmak zorlaşır. Sesin ya hastanın işitemeyeceği kadar hafif, ya da hastaya ağrı verecek kadar yüksek olma tehlikesi vardır.
Sorunu çözmek için işitme aygıtına sesi güçlendirme düzeyini otomatik olarak de*netleyen mekanizmalar takılabilir. Bun*lar İngilizce’de “otomatik ses kontrolü” anlamına gelen Automatic Volume Control sözcüklerinin baş harfleriyle AVC olarak adlandırılır.
AVC ve başka modern sistemlerle donatılmış aygıtlar algılama tipi sağırlı*ğı olan hastalar için de yararlıdır. Her ses frekansı için işitme eşiğini saptayan odyometri testiyle hekim işitme kaybı*nın derecesini belirleyerek güçlendirme derecesi ve güçlendirdiği ses frekansların buna uygun bir protez önerir.
İşitme kaybının tipine ve özellikle kemik yoluyla ses iletiminin bozulup bozulmamış olmasına göre sesi kemik (kulak arkası kemiği) ya da hava (orta*kulak boşluğu) yoluyla ileten aygıtlar kullanılabilir. Son yıllarda hava yoluy*la iletimin çok yetersiz olduğu durum*larda bile işlev gören duyarlı aygıtların kullanıma girmesiyle bu sorun büyük ölçüde önemini yitirmiştir.