İNADINA YAŞAM
Acı bir çığlıktı yazın zift sızan asfaltlarına sızan
Kan karışımı zift kokuları tekerleğin izlerinde
Bir umudun bir hayatın nokta konulduğu an
Oysa her şey ne güzel başlamıştı
Sıradan bir güne uyanmış
Sıradan bir solunum terennüm etmişti bedeni
Veda ile ayrılıp merhaba ile başlanacak bir güne
Ömür takviminden sayfaları çevirmeye
Akşam olmayı beklemeye
Ve belediye otobüsünde her sabahın verdiği
Sabah telaşesinde kıvranıp durmuş
Güne yapacağı işleri sığdırmaya çalışmıştı
Çiçeği burnunda yeni bir damattı
Severek evlenmişlerdi,mutlulardı
Kim takardı ayakta işe gitmeyi ki
Güpegündüz bir anda nasıl da görememişti şoför
Görülmez miydi o büyük nesne
Kaderin kör noktası mıydı yoksa dikiz aynalarına takılan
Bir hastane odasında açmıştı gözlerini
Yine günler sonra sıradan bir güne uyanmıştı gözleri
Her şeyden habersiz,biçare…
Baş ucunda gözyaşlarını akıtan taze gelinin
Mutluluk yaşlarıydı ellerine süzülen
Sevgiyi harmanlamış,sıcacık
Kem haberin çıkacağı cesur bir dil aranıyordu
Hastane koridorları sanki üstüne üstüne geliyor
Bir dev olup,altında kalıyordu kadıncağız
İki tekerlekli bir sandalyeye mahkum etmişti
Kader ona oyun oynamış,
Çetin bir savaşa başlatmıştı
Oysa bu savaşın kaybedeni olan değil
Kazanmayı hedefleyen olacaktı yeni damat
Ömrün tükeneceği bir sandalyeye sarılıp
Ben de varım diyecekti hayata
İnadına inadına…
Yazarı:DURU
Sevgili Duru‘ya bu güzel şiiri yazdığı için ne kadar teşekkür etsem azdır. Yüreğine sağlık sevgili Duru.
Acı bir çığlıktı yazın zift sızan asfaltlarına sızan
Kan karışımı zift kokuları tekerleğin izlerinde
Bir umudun bir hayatın nokta konulduğu an
Oysa her şey ne güzel başlamıştı
Sıradan bir güne uyanmış
Sıradan bir solunum terennüm etmişti bedeni
Veda ile ayrılıp merhaba ile başlanacak bir güne
Ömür takviminden sayfaları çevirmeye
Akşam olmayı beklemeye
Ve belediye otobüsünde her sabahın verdiği
Sabah telaşesinde kıvranıp durmuş
Güne yapacağı işleri sığdırmaya çalışmıştı
Çiçeği burnunda yeni bir damattı
Severek evlenmişlerdi,mutlulardı
Kim takardı ayakta işe gitmeyi ki
Güpegündüz bir anda nasıl da görememişti şoför
Görülmez miydi o büyük nesne
Kaderin kör noktası mıydı yoksa dikiz aynalarına takılan
Bir hastane odasında açmıştı gözlerini
Yine günler sonra sıradan bir güne uyanmıştı gözleri
Her şeyden habersiz,biçare…
Baş ucunda gözyaşlarını akıtan taze gelinin
Mutluluk yaşlarıydı ellerine süzülen
Sevgiyi harmanlamış,sıcacık
Kem haberin çıkacağı cesur bir dil aranıyordu
Hastane koridorları sanki üstüne üstüne geliyor
Bir dev olup,altında kalıyordu kadıncağız
İki tekerlekli bir sandalyeye mahkum etmişti
Kader ona oyun oynamış,
Çetin bir savaşa başlatmıştı
Oysa bu savaşın kaybedeni olan değil
Kazanmayı hedefleyen olacaktı yeni damat
Ömrün tükeneceği bir sandalyeye sarılıp
Ben de varım diyecekti hayata
İnadına inadına…
Yazarı:DURU
Sevgili Duru‘ya bu güzel şiiri yazdığı için ne kadar teşekkür etsem azdır. Yüreğine sağlık sevgili Duru.
engelliler için bu kadar özenle hazırlanmış bir site yaptığınız için teşekkür ederiz.