GÜNEŞ DOĞDUKÇA
Biz ; doğuştan engelliyiz, Ya da sonradan …
Asla şikâyet etmeyiz, Hüküm Allah’tan…
Örülse duvarlar, bir bir önümüze,
O dikenli bakışlar, batsa gönlümüze,
Doğdukça hep güneş, bizim üstümüze,
Vazgeçmeyiz hayattan…
Kırılsak ta kırmayız, kimseye kin tutmayız,
Boyun eğmişiz Hakk’a, kula kulluk yapmayız,
Doğruluktur şiârımız, gerisine bakmayız,
Yeter ki, râzı olsun Yaradan…
Sevdâmızdır, Ay Yıldızlı Bayrağımız,
Şehitlerden emânet, Aziz Vatanımız,
Neciptir bu Millet, Asildir İnsanımız,
Gücünü, aldıkça hep Hüdâ’dan …
Biliriz ki, imtihanımız çetindir,
Sabredersek, Allah bizimledir,
Asıl engellilik, Hakk’ı bilmemektir,
Mahrum kalmaktır rızâdan,
Kimimizin gözleri görmez, hisleri çok güçlüdür,
Yanından geçer, bir selâmı esirgersiniz.
Taş değildir elbet, illâ ki üzülür, Söyleyin !
Gerçekte kör, kim dersiniz.
Kimimizin eli, ayağı tutmaz, ya da yoktur,
Uzanacak bir el arar, görmezsiniz.
Unutmayınız ki, yârın, kime ne olur,
Ne yazık ki bunu, düşünmezsiniz.
Kimimizin kulağı duymaz, dili söylemez,
Hâlleriyle çok şey anlatır, dinlemezsiniz.
Kimimiz düşünemez, idrâk edemez,
Mâsumiyeti sırlıdır, çözemezsiniz.
Kahrı çekilmez bu dünyanın,
Kadere imân olmasa,
Olmasa iyiler, doğrular, merhametli insanlar,
Gönül bahçemizin, şefkât gülü açmasa,
Olmasa hayâller, umutlar, ölümsüz sevdâlar.
Sezai DÜŞMEZ / Emet / Kütahya / Nisan 2016