Engelime karşı gülüşlerim var benim – Köşe Yazıları
Gülüşlerim var benim tüm sıkıntılarıma, acılarıma, hüzünlerime meydan okuyabilecek, hayata sıkı sıkı bağlanmama sebep olan gülüşler.
Gülüşlerim var benim ne kadarda ameliyat köşelerinde ıstırap çeksem de ağlasam da hatta o ameliyatlardan vücudumda 50 adet nakışlı nakışlı dikişler kalsa da, Nur bu haline şükürler olsun Allah’ın emridir buna şükür etmelisin diyecek masumane gülüşler…
Kahkahalarım var benim bir güldüğüm zaman ardı arkası kesilmeyen taaaa ki gözlerimden yaş gelinceye kadar, gülmekten ağlayıncaya kadar içten gelen samimi gülüşler…
Gülüşlerim var benim ayağımın durumunu fark edemeyen küçük çocuklar, abla senin ayağını ayakkabımı vuruyor, ayakkabı sıkıyormuş gibi yürüyorsun diyen çocukların omuzlarına elimi atıp evet canım büyüyünce bana geniş ayakkabı al diyebilecek yürekli gülüşler bunlar…
Evden çıkınca bir dolmuş durağında beklerken bile neşeli yüzüm var benim dolmuşa binince insanların saygıdan kalktığı bir dolmuşçunun bile ücret almadığı masumane gülüşlerim var…
Karşımdan gelen 2 insan birbirine kolumu gösterirler ve ben görmüyorum, duymuyorum zannederler, ah kızım vah kızım kızın, güzelliğine bak birde kız sakat derler ve tam benim yanımdan geçecekleri zaman ben hafiften ışıldarım masum bir şekilde,
Çünkü o durumda yapacak hiç bir şey yoktur o insanlara hafif bir tebessümden başka…
Gülüşlerim var benim bir kursa gittiğimde genellikle kursum sağlıklıların kursu olurdu ve o sınıfa meydan okuyacak neşem olurdu, Nur seni görünce kendimizden utanıyoruz diyen insanlar, Nur senin yanında hiç kimse yaşlanmaz diyen insanlar olurdu ve biliyor musunuz engelime inat sınıfta ani çıkışlarım, gaflarım, esprilerim olurdu ve diğer öğrenciler ve öğretmenler gülmekten çatlarlardı…
Ama kimseler bilmiyor ki Nur’un içinde bir hüzün bir ıstırap var, feleğin çemberinden geçmiş bütün kapılar yüzüne kapanmış. Hani bir laf vardır çok gülen neşeli görünen insanlar aslında mutsuz insanlardır. Çok doğru bir laf bence…
Olsun yine de gülüşlerim var benim o gülüşler bende olmalı hatta olmak da zorunda . Neden biliyor musunuz canım arkadaşlarım?
Yitip giden ezilen boynu bükük geçen çocukluğuma inat…
Çocukluğumu yaşayamadan mezara koydular…
Büyüğünce azıcıkta aklım başıma gelince, Nur kızım bu dünyada hep gül neşe saç gülmekten usanma her daim gül ve görürsün ki hayada meydan oku dimdik ayakta kalmayı öğren ve o çocuk Nur yok bari gençliğini öldürme yaşa dedim…
Yüzünüzden gülüşleriniz eksik olmasın…
Sevgiyle kalın…
Yazar: Nur Kılıç
UYARI: Bu köşe yazısının telif hakları Nur Kılıç‘a ve yayın hakları engelsizdunyam.org’a aittir. “www.engelsizdunyam.org” biçiminde aktif bağlantı kurularak, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir. Açık kaynak göstermeden yapılan alıntılar için yasal takip yapılacaktır. ©