ÇÖLYAK HASTALIĞI
Buğdayda yaklaşık 30 farklı tür protein bulunur. Ne var ki bunlardan sadece ikisi olan glutenin ve gliadin, suyla karıştırıldığında gluten denen esnek maddeyi oluşturur. Gluten; ciklete benzer sert ve esnek bir maddedir. Buğday unu suyla karıştırılıp yoğurulduğunda, bu iki protein suyu tutar ve esnek gluten zincirlerini oluşturarak birbirine bağlanır. Bu proteinlerin unda çok miktarda bulunmasıyla un, suyu yapısına daha hızlı alarak güçlü ve esnek bir gluten oluşturur. Gluten, unlu gıdaların yapısını oluşturmakla beraber; çavdar, arpa ve yulaf gibi diğer tahıllarda da bulunur. Ama bunlar buğdayın bu fonksiyonunu tam olarak yerine getiremez.
Gluten: buğday, arpa, çavdar ve yulafta bulunan bir tür proteindir. Hamurun kabarmasını sağlayan, raf ömrünü uzatan, elde edilen mamülün kalitesine önemli etkisi olan bir tür proteindir. Bu nedenle glutensiz unlarla yapılan ürünler çabuk bayatlamakta, şekil verirken zorlanılmakta ve kabarması gereken bir çok unlu mamul istenen nitelikte olmamaktadır. Mısır ekmeğinin fazla kabarmaması buna verilecek en iyi örneklerdir. Çölyak hastalığında bu proteine karşı barsaklarda bir karşı yanıt oluşmakta ve tüketildiğinde ishal şeklinde dışarıya atılmaktadır. Glutenin kana emiliminden sorumlu olan bir enzimin yokluğu bundan sorumlu tutulmaktadır.
Çölyak hastalığı (Gluten Enteropatisi): Bağırsaklarda besin emilimini sağlayan villus denen yapıların bozulmasına sebebiyet vererek yiyeceklerdeki besinin emilmesini engelleyen ve ince bağırsakta hasarlara neden olan bir sindirim sistemi hastalığıdır.
Küçük çocuklarda kusma, ishal, karın şişliği, iştahsızlık, kilo alamama ve boy uzamasında yavaşlama gibi belirtilerle kendini gösterir. Bluğa girmede gecikme, Ca, K vit, Folik asit eksikliği, diş minesi defektleri genetik hastalıklar arasında en sık rastlananlardır. İleri yaşlarda sadece kansızlık, boy kısalığı, kemik zayıflığı ve nedeni bilinmeyen karaciğer hastalığı gibi çok farklı belirtiler gösterir.
Çölyaklı hastalar glutenli yiyecekler tükettiklerinde, ince bağırsaklarında ciddi zararlar oluşur. Bilhassa çok küçük ve parmak şeklindeki villus denen ince bağırsaktaki emilimi sağlayan yapılar düzleşerek kaybolur ve görevini yapamaz hale gelir.
Yani villuslar olmadan kişi; ne kadar yiyecek yerse yesin, beslenemez.
Çölyak hastalığının tanısı ancak deneyimli bir gastroenterolog tarafından yapılacak kan tahlili ve ince bağırsak biyopsisi ile konabilir.
Genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucu ortaya çıkan çölyak hastalığı bazen hastalık bir ameliyat, çocuk doğumu, hamilelik, viral enfeksiyon ya da şiddetli duygusal stresten sonra tetiklenebildiği gibi ilk seferde de aktif olabilir. Çölyak bazen çocukluk, bazen ergenlik bazen de orta yaş grubunda ortaya çıkabilmektedir.
Türkiye’de çölyak hastalığının görülme sıklığı 250 kişide 1 kişidir.
Genetik olarak geçen kişilerde hayatın herhangi bir döneminde ortaya çıkabileceği gibi, gizli de kalabilir. Çölyak hastalığı olanların 1. Derecede akrabalarında % 8-18, tek yumurta İkizlerinde % 70 oranındadır.
Her yaş grubunda görülebilmektedir. Hastalarım arasında 3 yaşından 60 yaşına kadar her yaş grubundan çölyaklı bulunuyor.
Tanıdan sonraki aşamada uyulması gereken tek tedavi yöntemi gluten içermeyen besinlerle beslenmektir. Gluten buğday, arpa, çavdar ve yulafta bulunduğu için bu gıdalardan bir ömür uzak durmak gereklidir.
Çölyaklı kişiler; normal ekmek, makarna, pasta, börek, bisküvi ve benzeri çok sayıda gıdayı tüketmemelidirler. Mısır, pirinç, soya ve patates unu gluten içermediği için tüketilebilir.
Hastalığın genetik olarak yatkın kişilerde erken ortaya çıkmasını engellemek ve gelişme döneminde verebileceği zararları önlemek için süt çocukluğu döneminde anne sütünün olabildiğince uzun verilmesi, geçiş dönemi beslenmesinde ise buğday ve benzeri tahılları içeren ek besinlerin beslenmeye mümkün olduğunca geç sokulması uygun olacaktır.
Çölyak hastalığının tek tedavisi diyettir. Çölyak hastalığı kişinin ömür boyu birlikte yaşadığı arkadaşı gibidir.
Gluten içermeyen her besin diyette serbesttir. Temel besin gruplarımız olan et grubu, sebze-meyve grubu, süt-yoğurt grubu ve tahıl grubu besinlerden glutensiz olanlar yeteri kadar alınmalıdır. Çölyak Hastalığında İyileşme Süresi Glutensiz diyetle semptomatik iyileşme iki gün içinde olumlu olmaktadır. Klinik iyileşme haftalar sürer.
Burada en önemli nokta tahıl grubundan gluten içermeyen, pirinç, mısır, darı, kuru baklagiller, bezelye unu, bakla unu, soya fasulyesi ve soya unu ve glutenden arınmış özel ürünler tüketilebilmesidir.
Çölyaklılarda başta kemik erimesi, alerjiler, enfeksiyonlara yatkınlık, anemi, vitamin ve mineral noksanlığına bağlı hastalıklara yakalanma riski daha yüksektir.
Türkiye’de çölyaklı olup çölyakla yaşamak hayli zordur. Bunun en önemli sebebi ise buğdaya dayalı bir beslenme kültürümüzün olmasıdır.
UTEYKİF Ankara temsilcisi Alisa Çiçek Akyol haberlerankara.com |