İstihdamda, bir yıldan fazla işsiz kalanlara, ailede başka çalışanı olmayanlara ve yeşil kartlılara öncelik verilecek. Çalışma Bakanı Ömer Dinçer, devletten ihale alanlara ‘yoksulu istihdam etme şartı’ getirildiğini söyledi.Çalışma Bakanlığı, yoksullukla mücadele için yeni bir stratejiyi hayata geçiriyor.
Buna göre üç grubun istihdamına öncelik verilecek. Bir yıldan fazla süredir işsiz kalanlar, ailede başka çalışanı olmayanlar ve yeşil kartlılar, muhtemel iş imkânlarından öncelikli faydalanacak. Kamu İhale Kurumu ile yapılan anlaşma kapsamında bundan sonra devletten ihale alan patrona ‘yoksulu istihdam etme şartı’ getirildi. İhaleyi kazanan firma, personelini kendisi belirlemeyecek, Türkiye İş Kurumu’nun (İşkur) gösterdiği kişileri istihdam edecek. Kurum, patronlara, belirlenen üç grup arasından eleman önerecek. Uygulamayı Zaman’a anlatan Çalışma Bakanı Ömer Dinçer, söz konusu sistemin kamuda da geçerli olacağını söyledi. Dinçer, seçimden sonra sosyal yardımların tek çatı altında toplanacağını ve daha etkin hale getirileceğini de vurguladı.
Yoksulluk, ekonomide büyümeye paralel olarak büyük gerileme gösterdi. Türkiye’de 2002’de yüzde 22,4 olan yoksul hane sayısı, 2009’da yüzde 14’e geriledi. Ancak fakirlik hâlâ büyük bir problem teşkil ediyor. Bu durumu dikkate alan hükümet, yoksullukla mücadele için ‘öncelikli istihdam’ stratejisini yürürlüğe koyuyor. Bir yıldan fazla süredir iş arayanlar, ailede başka çalışan olmayanlar ve yeşil kartlıların istihdamı için iki yöntem geliştirildi. Bunlardan birincisine göre İşkur, öncelikli olarak bu kişilerin istihdamına eğilecek. Herhangi bir işveren, işçi talep ettiğinde bu üç gruba girenlerden birini önerecek. Talep edilen pozisyon için bu gruba girenlerden birisi işe yerleştirilecek. Ancak istenilen pozisyon ile çalışacak kişinin nitelikleri tutmuyorsa ya da bu üç gruptan kimse yoksa o zaman diğer işsizler tercih edilecek.
Öncelikli istihdam stratejisinin ikinci ayağını ise dolaylı kamu istihdamı olarak bilinen hizmet alımlarında yoksullara istihdam sağlanması oluşturacak. Kamu kurumlarının tamamına yakını, güvenlik, santral, kayıt, büro işleri, temizlik, çay ve getir götür gibi pozisyonlar için hizmet alım yöntemiyle çalışıyor. Devlet kurumları, ihaleye çıkarak bu hizmetleri alabileceği firmalarla anlaşıyor. Firmalar da kendi elemanları ile devletin bu tür ihtiyaçlarına cevap veriyor.
Taşeronluk sistemi olarak da bilinen bu uygulama, en fazla hastaneler ile güvenlik hizmetlerinde kendini gösteriyor. Hastanelerin tamamında, kayıt ve benzeri işleri taşeron firma çalışanları yapıyor. Kamu kurumlarındaki güvenlik görevlilerinin tamamına yakını taşeron firma çalışanlarından oluşuyor. Bu tür işler için istihdam edilen kişilerin sayısı yüz binlerle ifade ediliyor. Bu istihdamda yoksulların öncelikli yer almasını sağlayabilmek için Kamu İhale Kurumu ile Çalışma Bakanlığı anlaşmaya vardı.
Konuyla ilgili Zaman’a bilgi veren Çalışma Bakanı Ömer Dinçer, “Mart ayında Kamu İhale Kurumu ile Çalışma Bakanlığı’nın yaptığı bir çalışma ile merkezî idarenin taşra teşkilatında ve merkezde hizmet alım sözleşmesi ile hizmet veren taşeron firmalar, işçi teminini İşkur’dan yapacak. İşkur’dan eleman alırken de alacağı kişileri önce bu kuruma kaydettirip sonra almasının önüne geçtik. Alacağı kişiler, İşkur’a kayıtlı olacak. İşkur da üç şarta bağlı olarak eleman önerecek. Bir yıldan fazla süreli işsiz olanlara öncelik verilmesi, tüm dünyada önceliklidir. Altyapıyı hazırladık, genelgeleri çıkardık ve uyguluyoruz. Anamuhalefet yapacağız diyor. Biz zaten uyguluyoruz.” dedi.
Dinçer, seçimlerin ardından sosyal yardımlara ilişkin önemli bir organizasyon değişikliği yapılacağını açıkladı. Bütün sosyal yardımların tek çatı altında toplanacağını aktaran Dinçer, “Sosyal hizmetler, sosyal yardımlar, primsiz ödemeler, SHÇEK, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu bir bakanlık altında toplanacak ve bir elden yönetilecek. Dünyadaki en etkili sosyal yardım sistemini kuruyoruz.” diye konuştu.
Türkiye’nin popülist politikalardan çok çektiğine işaret eden Bakan Dinçer, emeklilikte yaş sınırlamasının kaldırılmasının ve insanların 38 yaşında emekli edilmesinin bedelinin hâlâ ödendiğini vurguladı. Dinçer, “CHP’nin aile sigortasının içeriğinde ne var hâlâ bilmiyoruz. Sadece popülist bir tavır. Uzun sürede ne getireceğinin hesabını yapmıyor. İktidara gelemeyeceğini bildiği için, uygulama şansı olmayacağı için kolayca vaatte bulunuyor.” dedi.
YOKSULA SOSYAL YARDIM
Hükümet, sosyal yardım yapmak yerine bu durumdaki aileleri yoksulluktan kurtarmaya öncelik veriyor. Çalışma Bakanlığı, yoksul aileye rehberlik edecek sosyal destek danışmanları istihdam edecek. Danışman, ailenin fotoğrafını çıkaracak. Çalışabilir olanlar İşkur’a kaydedilip öncelikli olarak iş bulmaları sağlanacak. İkinci adım olarak bu kişiler meslekî eğitimden geçirilecek. Üçüncü olarak ise okul çağındaki çocuklarına eğitim imkânı sağlanacak. Çalışma Bakanı Ömer Dinçer, “Bütün çabalara rağmen aile veya kişi yoksulluktan kurtulamıyorsa işte o zaman yardım yapılacak. Yani o kişi bir anlamda yardımı hak etmiş olacak. Sosyal yardım da yardım gibi olmayacak. Hak olarak, vatandaşlık hakkı olarak düzenli maaş ödenecek. Maaş, aile fertlerinin geliri yükselinceye kadar verilecek. Bu maaş kişiye, aileye özel olacak; ailenin neye, ne kadara ihtiyacı varsa ana göre verilecek. Ailenin bu ihtiyacını da sosyal destek uzmanı belirleyecek.” bilgisini verdi.