Sizler hiç “çocuk” oldunuz mu arkadaşlar,
Sizi bilmem amma gerçek manada ben hiç çocuk olmadım. O masum çocuklugu nedense hiç yaşamadım.Hep mutsuz kırgın ve üzgün bir dünyam oldu.Sebebi engelli olmamdan dolayı.Hiç bir zaman kafama göre koşamadım diğer arkadaşlar gibi ağaca tırnamadım,hele duvarlar üzerinde gezmek mi bir hayaldi…Çünkü o zamanlar ameliyatta olmadığım için ayağım daha kötüydü demir ayakkabı kullanırdım, elimi hiç açamazdım…Böylede olunca hiç bir alternatifim olamazdı.
Bizler kücükken siyah beyaz tv vardı..internet yoktu…saklambaç,körebe yakalamaca ve istop vs oyunlar oynanırdı..
sırf ben üzülmeyeyim diye arabicisi yaparlardı..
ya da hakem olmuş olurdum..
yada bir köşeye oturur onları izler uzun uzun dalar giderdim.
Keşke keşke derdim şu kızın kolu benim kolum yada onun ayağı gibi ayağım olsun derdim..ne acı değil mi arkadaşlar kücük Nurun suçu yoktu ki hee ona sözde geçiremezsin çünkü 8 9 yaşındaki bir çocuk du içerisinde fırtınalar kopar durduramazsın ki…
Bizlerde bayramlar çocuklaradır. Bayram demek çocuk demekti. Çocuk demek eğlenmek gülmek cirit atmak demekti. Bayramlar geldiği zaman biriken harçlıklarımızla, lunaparka giderdik herkese ayrı ayrı bilet alınırdı,beni ise dayım yanına alırdı.Sebebi tek başına Çarpışan arabaya binemezsin tek elinle bu canavarlar seni ezer denilirdi. Hoş şimdi bu yaşımda bile lunaparka gittiğimizde kendimi bazı aletlerden sakınıyorum da, küçük Nur’a bilet alınmamış çok mu?
Ben bayramları hiç sevmezdim çünkü herkes gülüp oynarken gezerken sen anca annenin götürebilecegi yerlere gitmekle mahkumdun. Hatta derdim ki Allah’ım şu 3-5 günlük tatiller bitse de okula gitsem derdim.
Büyüdüm hala bayramları sevmem çünkü her bayram geldiğinde o mutsuz olduğum günler aklıma gelir burnumun direği sızlar. Biz 9 kuzendik bir yaramazlık yaptığımızda dayılar bizi sıra dayağına çekerlerdi.Tam bana geldiğinde kulağımı çekecekleri sırada yüzümü okşarlardı. Nur’un ne suçu olabilir ki düşüncesi olurdu. Ha diyeceksiniz Nur, hiç mi oynayamazdın…ha diyeceksiniz Nur hiç mi işe yaramazdı elin…
Biliyormusunuz seri ameliyatlardan sonra yüzüyordum, denize gittiğimizde normal insanlardan farkım yoktu…suya daldığım zaman suyun dibinden çıkasım gelmezdi; parmakla gösterilen kızdım…..Özgürlük benim için derinlerdeydi. Buda Allah’ın taktiri biliyor musunuz?
Çocukken top bile oynamayan o küçük Nur, yine suyla dans ediyordu…halbuki sebebi biraz merak biraz azim birde ciğerlerinin temiz olmasından kaynaklı bir durum….olsun yinede isterdim koşmayı oynamayı,yüzme su dibinde nefes tutmak olsada olur olmasada olurdu…
Sevgiyle kalın, yaşamınızdan özgürlük eksik olmasın..
Yazar: Nur Kılıç
UYARI:Bu köşe yazısının telif hakları Nur Kılıç‘a ve yayın hakları engelsizdunyam.org’a aittir. “www.engelsizdunyam.org” biçiminde aktif bağlantı kurularak, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir. Açık kaynak göstermeden yapılan alıntılar için yasal takip yapılacaktır. ©