Bir engelli kadının öyküsünü yazdığı bir kitaptan size bir kesit aktaracağım. İlgiyle okuyacağınıza eminim.Yazarımızın ismi Nazmiye Güçlü.Engelliler için yazdığı sayısız yazılardan biri:
“Kırmızı ışıkta durdum. Yanımdaki arabanın şoförü bir şey söylüyor gibi geldi. Camı tamamen açıp dikkatli bir şekilde baktım, ne söylediğini anlamak için. “Çok güzelsin yavrum!” dedi.
O güne kadar sadece sakattım, araba alınca birden kadın olmuştum. Güldüm, teşekkür ettim.
Adam şaşırdı.
Yeşil yanınca gaza basıp gitti. Ben de gaza bastım. Heyecandan her yanım titriyordu. Otuzbeş yaşımdaydım ve hayatımda ilk kez bir erkek bana laf atıyordu.
Sonradan düşününce bunun aslında bir taciz olduğunu, başka bir kadının kızacağı bir şeyden hoşlandığımı fark ettim.
O gün pek çok erkek laf attı. Kırmızıda durduğumda ya da trafik sıkışıp yavaşladığımda… Hepsi de hoşuma gitmişti, ama diğerlerine teşekkür etmedim.
Yıllardır sokakta yürürken sadece alay etmek amacıyla, “Bak topal geçiyor!”, “Vah vah pek de güzelmiş” gibi laflar atmıştı bana erkekler. Oysa şimdi kadın olduğum için laf atıyorlardı.
Tacizden hoşlanıyor olmamı kimselere anlatamıyordum. Utanç verici bir şeydi ama hoşlanıyordum işte!
Geçenlerde bir arkadaşıma bunları itiraf ederken fark ettim, kendimi kötü hissettiğimde çıkıp Zeytinburnu sokaklarında arabayla dolaştığımı. Çünkü en çok burada laf atıyordu erkekler ya da kadınlar ya da çocuklar!
Çünkü ben okula giderken o sokaklarda alay etmişlerdi benimle.
O sokaklarda düşmüş, o sokaklarda ağlamış, o sokaklarda yaralanmıştım.
Şimdi o sokaklardan geçerken kimse alay etmiyordu!”
O güne kadar sadece sakattım, araba alınca birden kadın olmuştum. Güldüm, teşekkür ettim.
Adam şaşırdı.
Yeşil yanınca gaza basıp gitti. Ben de gaza bastım. Heyecandan her yanım titriyordu. Otuzbeş yaşımdaydım ve hayatımda ilk kez bir erkek bana laf atıyordu.
Sonradan düşününce bunun aslında bir taciz olduğunu, başka bir kadının kızacağı bir şeyden hoşlandığımı fark ettim.
O gün pek çok erkek laf attı. Kırmızıda durduğumda ya da trafik sıkışıp yavaşladığımda… Hepsi de hoşuma gitmişti, ama diğerlerine teşekkür etmedim.
Yıllardır sokakta yürürken sadece alay etmek amacıyla, “Bak topal geçiyor!”, “Vah vah pek de güzelmiş” gibi laflar atmıştı bana erkekler. Oysa şimdi kadın olduğum için laf atıyorlardı.
Tacizden hoşlanıyor olmamı kimselere anlatamıyordum. Utanç verici bir şeydi ama hoşlanıyordum işte!
Geçenlerde bir arkadaşıma bunları itiraf ederken fark ettim, kendimi kötü hissettiğimde çıkıp Zeytinburnu sokaklarında arabayla dolaştığımı. Çünkü en çok burada laf atıyordu erkekler ya da kadınlar ya da çocuklar!
Çünkü ben okula giderken o sokaklarda alay etmişlerdi benimle.
O sokaklarda düşmüş, o sokaklarda ağlamış, o sokaklarda yaralanmıştım.
Şimdi o sokaklardan geçerken kimse alay etmiyordu!”
Yazan: Nazmiye Güçlü
Nokta Yayınları
Nokta Yayınları
Yazacak bir sey bulamadım, atılan lafa tesekkur ediyor olmasına kızamadım.Yaşadığı seyler yüzünden buna aslında ne kadar ihtiyacı oldugunu gösteriyor bu davranış.
Sevgili Şenay-Doğam,
Bencede ilginç bir yazı olmuş. Engelli bir kadının ruh halini anlamak için böyle tabu kabul edilebilecek bir olayda yazarın durumu açık yüreklilikle dile getirmesi benide şaşırtmış ama düşününce yazarımızın aslında neyi anlatmak istediğini çok iyi anladım.Kısaca engelli kadın olmanın nasıl bir duygu olduğunu…
Değerli yorumun için teşekkür ederim Şenay-Doğam.
Ben teşekkür ederim ,bu ilginç yazıyı bizimle paylaştığın için :)