Merhaba
Ben Hasan.
Şimdi soracaksınız Hasan’da kim?
Hasan, 6 yaşında bir çocuk olup babası inşaatlarda bekçilik yapmaktadır.
Hikayeyi buradan başlatayım.
Her sabah babamın inşaattan gelişini o tren yolunun uzun ve soğuk kenarlarında bekleşen küçük ama yüreği kıpır bir çocuktum. Neredeyse her gün tren yolunda babamı beklemeye giderdim.
Yine günlerden bir gün ev halkı uyurken pencereden dışarıya çıkıp babamı beklemeye gitmiştim. Olacak ya.. sen git tren raylarının üzerinde uyu kal..kendime geldiğimde iki bacağımda artık yoktu..Tren üzerimden geçmiş ayaklarımı benden almıştı. O masum baba bekleyişim artık hüsrana uğramıştı…
Aradan yıllar geçti, O 6 yaşındaki Hasan büyüdü kocaman delikanlı olmuştu.Ama iki protez bacağım vardı. Kendi kendime söz verdiğim gibi iyi de olsa zor da olsa okuyacaksın, okumalısın Hasan dedim. Ne yapıp edip postacılık okulunu bitirip diplomamı almaya hak kazandım.
Bu sırada KPSS sınavına da girdim ve postacı olarak İstanbul’da bir yere atanacaktım ki son olarak ufak bir komisyondan geçmem gerekti. Malesef komisyonda “Hasan Bey sizi postacı olarak atayamayız…çünkü hızlı hareket etmeniz, yeri geldiğinde koşmanız lazım” dediler.
Allah’ım bu kadermiydi anca ve anca ehliyetinizin ve arabanızın olması durumunda sizi kabul edebiliriz dediler onlarda yok dedim ve elendim…
Yüce ALLAH’ım bu şansmıydı ne talihsiz bir kulum haşa isyan etmedim ama üzüldüm. Şimdi ise Antep Devlet Hastanesi Onkoloji bölümünde yatmaktayım.
Hayırdır Hasan diyeceksiniz 2 yıldır kemiklerim ağrıyordu hafif hafif meğersem akciğer kanseri imişim haberimiz yokmuş ve o günden bu yana kemoterapiye girip duruyorum.Ha biliyorum sonumuz yine kara toprak ama ne yapalım kaderimiz buymuş.Ne çocukluk yaşadık ne gençlik yaşadık şimdide bir hastalığın pençesinde bir hastane köşesinde kolumda serumlarla bekliyoruz.
Çok ama çok özür diliyor sizlerden yazım belki sizlere çok basit belkide çok ağır gelecek Ama ben seçmedim böle bir hayatı.Ben istemedim küçücük yaşta bacaksız kalmayı ben istemedim memurluğumun ölmesini ve ben istemedim kanser denilen illete yakalanmayı
Saygılar.
Nur Kılıç